Başkanın Mesajı

Başkanın Mesajı

Ülkemizde Köyden Kente göç ile birlikte özellikle 20.yüzyılın ikinci yarısında Kentlerde geleneksel yapılarını koruma amacı güden yapılar olarak sayısı giderek artan hemşehri dernekleri İstanbul’da kurulan Sivil Toplum Örgütlerinin bir araya gelme,örgütlenme amaçları arasında ilk sıraları işgal etmektedir. İstanbul İl Dernekler Müdürlüğünün 2011 yılı verilerine göre, kentte faaliyet gösteren diğer illere ait derneklerin başında 455 dernekle Sivas gelmektedir.Sivas’ı 317 dernekle Kastamonu, 278 dernek ile Tokat, 229 dernek ile Giresun, 212 dernek ile Ordu, 199 dernek ile Sinop, 176 dernek ile Erzincan, 170 dernek ile Erzurum, 146 dernek ile Malatya, 134 dernek ile Gümüşhane, 134 dernek ile Bayburt, 124 dernek ile Trabzon, 121 dernek ile Samsun, 118 dernek ile Ardahan, 110 dernek ile Çankırı, 102 dernek ile Kars, 82 dernek ile Amasya, 81’er dernekle Bingöl ve Rize, 78 dernek ile Aydın, 77 dernek ile Çorum, 74 dernek ile Denizli, 63 dernek ile Bolu takip etmektedir. İçişleri Bakanlığı Dernekler Dairesi Başkanlığı’nın 2015 yılı verilerine göre ise Gümüşhane’de toplam 260 faal dernek bulunmaktadır. İstatistiklere göre il genelinde bu derneklere üye olan vatandaş sayısı 8 bin 959 kişidir.

Kurumun web sitesinde yer alan verilere göre göre il genelinde 59 adetle en fazla dernek sayısı mesleki ve dayanışma dernekleri kategorisinde yer alırken, bunu 57 adet ile dini hizmetlerin gerçekleştirilmesine yönelik faaliyet gösteren dernekler kategorisi izlemektedir.

Çağımızda Dünya, küçük yada büyük Sivil Toplum Kuruluşlarını birer kuluçka Merkezi olarak görüyor. Bu kavramı Avrupa Birliği’nden Birleşmiş Milletlere,OECD’den G-20’ye bir çok kurumda ve Uluslararası Belge’de görmek mümkün. “Kuluçka Merkezi”. Yani Dünya’ya yön veren fikirler ve ideolojilerin birer doğum merkezi. Fon desteklerinin bu derece artmış olması yalnızca bir dünya gönüllülüğü yada toplum yararına çalışma amacı gütmemekte, STK’lar (vakıf,dernek ve enstitüler) artık uluslararası toplumda Kamu Diplomasinin yeni araçları olarak görülmektedir. Artan Küresellik ve Karşılıklı Bağımlılık, Uluslararası gündemin belirli bir hiyerarşiden yoksun olması; ülkeler arasında sivil toplum kuruluşlarını, dolayısıyla bütün bir toplumu etkileme ve yönlendirme mekanizmaları haline getirdi.

Modern Dünya günümüzde Sivil Toplum Kuruluşlarını; fikirlerin yayılması için birer sinir ucu olarak görüyor.Küresellik’le beraber daha esnek hale gelen sınırları fiziken aşma yöntemi görüldüğü üzere artık Dernekçilik olarak tarif edilen kavramın yeni hali Sivil Toplum Sektörüdür.

Gümüşhaneli Hemşehrilerimizin Sivil topluma olan ilgisini yukarıda sayılarla ifade ettik.Dünyada ifade edilen bu büyük resim ve İstanbul’da mevcut durum arasında kurulması gereken irtibat şudur. İstanbul’daki Hemşehri Dernekleri’nin artık Geleneksel yapılarını revize ederek Anadolu ile Kent arasında;,Kentte doğan ve büyüyen İkinci ve Üçüncü kuşakların ( Y ve Z kuşağı) memleketlerine olan ilgisini artıracak,çağa ayak uyduracak gelişmeleri yakından takip ederek gelenekle geleceği yoğuran ve Sosyal Sermayeye dönüştüren alt yapıları inşa etmesi gerekmektedir. Toplumun belirleyici ve yönlendirici kesimini oluşturan Kentli nüfusun bir arada olmanın verdiği güç ve sinerjiyi yaşadığı çevre ile birleştirerek ortak aklı, kendisi, bölgesi, toplumu ve Gümüşhane’nin yararına yönlendirmesi, Gümüşhane’nin Sosyal Sermayesini doğru yönde yönetmesi gerekmektedir. Bu aynı zamanda Gümüşhane’nin manevi mirasına ve Gümüşhane’nin geleceği olan genç nüfusa karşı olan sorumluluğun ifadesidir. Diğer taraftan Türkiye’de gitgide zorlaşan ve daha karmaşık hale gelen Kent Hayatının sosyal ve ekonomik ortamı söz konusu yapıların; üyelerinin hayatlarını kolaylaştıracak ,genç kuşakların ilgisini çekecek güç odakları olma sorumluluklarının yanında, üyelerinin ruhunu besleyecek sosyal ve beşeri aktivitelerin gerçekleşmesine de her geçen daha fazla ihtiyaç duymaktadır.

Buraya kadar ifade edilenlerden maksat şudur. Dernekleşme, Gümüşhane’lilerin gösterdiği ilgi de göz önünde bulundurulduğunda İstanbul’da Gümüşhane’liler olarak sahip olunan potansiyeli harekete geçirmek için en uygun koşulları sağlayan örgütlenme şeklidir, Fakat bu şekil yeterli değildir.

Derneklerin zamanın ruhunu doğru okuyan,genç ve dinamik kadrolarla desteklenmiş,gelenekle geleceği yoğurup katma değere dönüştüren, teknolojiyi doğru kullanan yapılar haline gelmesi gerekmektedir.

Maalesef camiamızda amacından uzaklaşmış,vizyonunu kaybetmiş,oligarşik yapılara dönüşmüş,ne kendisi ne çevresi ne de Gümüşhane adına katma değer üretmeyen,başarısız,sığ kitlesel oluşumlar doğal olarak derneklere de kuşkulu bakışı doğurmaktadır.Hepimiz belkide bu şikayeti ya ifade etmiş ya da bir ortamda kulak misafiri olmuşuzdur.Artık kadim bir medeniyetin kadim bir şehri Gümüşhane’nin gurbetçileri olarak şikayet etmeyi bırakıp,şikayet etmekten daha fazla şeyler yapma imkanı bulabileceğimiz yapılar üzerine kafa yormamız, Gelenekten Geleceğe yürümemiz gerekmektedir. Bu vesile ile ŞİDEF  kurucularına attıkları bu tohum için teşekkürü bir borç biliriz.

Tüzüğümüzde belirtilen amaçlarımız ve yukarıda bahsettiğimiz öncelikler doğrultusunda ŞİDEF’in Gümüşhane Sivil Toplum Camiasına yeni bir soluk,tarz ve ruh getirmesini  temenni eder, ŞİDEF’in kuruluş sürecinde desteklerini esirgemeyen tüm üye derneklerimize teşekkürü bir borç biliriz.

Dünle beraber
Gitti cancağızım
Ne kadar söz varsa
Düne ait
Şimdi yeni şeyler
Söylemek lazım

ŞİDEF Kurucu Genel Başkanı
Serkan KAYA