Şiran Tarihçe

Şiran İlçemiz Gümüşhane’nin en eski ilçelerinden biridir. Evliya Çelebi’nin Seyahatnamesinden öğrendiğimize göre ilçe merkezi Erenkaya köyünde iken 1800’lü yıllarda bugünkü İlçe Merkezine taşınmıştır.

Şiran Farsça bir kelime olup, aslanlar anlamına gelmektedir.

Şiran ilçe merkezinin ne zaman, kimler tarafından kesin olarak bilinmemekle beraber 1018 yıllarındaki Selçuklu akınları ile Anadolu’ya ilk giren Türk boyları tarafından kurulduğu muhtemeldir. Erzurum Kadılığı’nın 1219 tarihli mahkeme ilamına bakıldığında, ilçenin 200-250 senelik bir tarihi olduğu anlaşılmaktadır.

Şiran’ın tarihi Anadolu tarihi ve Gümüşhane, Bayburt, Trabzon, Erzincan, Şebinkarahisar, Amasya, Sivas, Çorum tarihleri ile birlikte ele alınıp incelendiğinde çeşitli kaynaklarla beraber İlçe tarihini hemen hemen çıkarmak mümkündür. Bölgede yaşayan uygarlıklar kronolojik sıraya göre şöyledir: Hattitler, Hititler, Urartular, Kimmer-İskit Akıncıları, Metler, Persler, Pontus Krallığı, Romalılar, Selçuklular ve Osmanlılar.

Şiran Bölgesinin Osmanlı yönetiminin eline geçmesi 1473’teki Otlukbeli savaşı ile olmuştur. Osmanlı fethinden sonra Şebinkarahisar sancağının bir nahiyesi olarak idare edilen Şiran, XVI.yüzyılın sonuna kadar buraya bağlı kaldı. XVII.yüzyıldan sonra Erzurum Vilayetinin Erzincan Sancağı ile Trabzon Vilayetinin Gümüşhane Sancağı arasında değişik zamanlarda idare edilmiş, bazen de Kelkit nahiyesi ile birlikte bir ilçe yapılmıştır. Tanzimatın ilanından sonra Erzurum’a bağlanan Şiran İlçesi, 1839 Osmanlı Vilayet Kanunu ile yeniden Kelkit ile beraber Erzincan’a bağlandı. 1865 yılında yapılan Vilayet teşkilatlanmasında tekrar Gümüşhane Sancağına bağlandı. 93 harbinden sonra, 1879 senesinde yine Gümüşhane Sancağından ayrılan Şiran ve Kelkit Kazaları, Erzurum eyaletinde yeniden teşkil edilen Bayburt Sancağına bağlandı. 1884 yılında Bayburt Sancağının lağvedilmesi ile yeniden Gümüşhane Sancağına bağlandı.

1921 yılında bağımsız sancaklar il olunca Gümüşhane Bağımsız Sancağı da il oldu. 1925’te Şiran İlçe statüsü aldı.

İlçemiz deniz seviyesinden 1400 metre yükseklikte olup, 992 km2 alanı kapsar. Şiran ; doğuda Kelkit, batıda Alucra, Kuzeyde Torul, güneyde Refahiye ilçeleri ile çevrilidir. İlçe çeşitli kaynaklarla Şiran Ovası diye adlandırılsa da arazi bakımından daha çok bir platoyu andırmaktadır. İlçenin kuzeyinde Tersun dağları doğudan batıya doğru uzanır. Güneyinde Çimen dağları,doğusunda Çilhoroz dağı ile üç tarafı kapalı açık hilal görünmektedir.

İlçenin en önemli akarsuyu Kelkit çayıdır. Sulama da pek kullanılmamasına rağmen sadece civarındaki yerleşim alanlarını sulamaktadır. İlçenin doğudan batıya doğru güneyinden geçer. Ayrıca Akbulak deresi, Yukarıkulaca deresi, Yeşilbük deresi, Karaca suyu Zunzurt suyu Kelkit çayına karışan akarsulardır.

İlçenin iklimi Doğu Karadeniz ve Doğu Anadolu Bölgeleri iklimi arasında bir geçiş iklimi özelliği arzetmektedir. Yazları sıcak ve kurak, kışları soğuk ve yağışlı geçer. Yapılan rasatlara göre 92 yaz günü bulunmaktadır. Yaz günleri Mayıs ile Eylül ayları, Kış günleri ise Kasım, Mart ayları arasında geçmektedir.

2015 Yılı Genel Nüfus Sayımına göre İlçe Merkezi nüfusu 15.770, Köylerin Nüfusu ise 8.132 olup, toplam nüfusu 23.902’dır.

Çeşitli sebeplerden dolayı ilçede yaşanan göç nedeniyle ilçe nüfusunda özellikle genç nüfusta sürekli bir azalma görülmektedir.

Şiran 1925 yılında İlçe statüsünü kazanmıştır. İlçede 1 Belde ve 66 köy yerleşim birimi vardır.

İlçemizde sebzecilik ve meyvecilik gelişmektedir. Meyvelerden elma üretimi önemlidir. Hayvancılık ilçenin diğer bir önemli geçim kaynağıdır. Koyun, kırkeçisi ve sığır ciddi manada beslenen hayvanlardır. İlçemizde 25 ton günlük kapasiteli süt fabrikası vardır. Bunun yanısıra ilçemizde yine bir boya fabrikası mevcuttur. Ayrıca arıcılıkta yapılmaktadır.

Çilhoroz dağındaki Firdevs Hanım Türbesi, Çakırkaya Manastırı, Mumya Kalesi ve Tomara Şelalesi görülmeye değerdir.